GÜCÜNÜZ
GÜCÜMÜZDÜR
ANASAYFA YÖN. KUR. ADAYLARI SEÇİM BEYANNAMESİ FAALİYETLER HABERLER BASINDAN GALERİ İLETİŞİM
Seçimlere Kalan Süre

Yaşanan Son Olayların Turizm Sektörüne Etkileri Çalıştay Sonuç Raporu


15 Haziran Cumartesi günü saat 15:00 da,  konseyimizin çağrısı ile turizm sektörümüzün değerli temsilcileri,”Yaşanan Olayların Turizm Sektörümüze Etkileri Çalıştay’ında bir araya geldiler. Çalıştay da, mevcut olayların siyasi analizlerine girilmeden, sadece turizm sektörüne ilişkin sonuçları ele alınmaya çalışıldı. Sayıca az da olsalar, turizm sektörünün duayenleri olarak kabul edilen, değişik alanlardan saygın katılımcılar, olayları bir bütün olarak ele almadan, çözüm sürecinin de doğru değerlendirilemeyeceğini ifade ettiler.

Çalıştay boyunca, Gezi parkıyla başlayan olayların dünyada demokratik bir sınav olarak da görüldüğü,  bu haliyle de sürecin pozitif sonuçlara da vesile olabileceği ifade edildi. Bu ve benzeri durumlarda yapılacak en önemli ilk işlemin, öncelikle turizmde ciddi bir kriz yaşandığının farkına varılarak, bakanlığımızca, sektör birlikleri ve kurumlar ile tüm sektörü kaplayacak bir kriz yönetim masasının (yönetiminin) oluşturulması ve yapılacak kriz yönetim planı çerçevesinde, hareket edilmesi olduğu konusunda mutabık kalındı.

Olaylar yaşanırken, en az % 60′lara varan rezervasyon iptal talepleri yaşandığını, orta ve uzun vadede yapılacak sözleşmelerden vaz geçilme noktasına gelindiğini, ulusal ve uluslararası kongre, fuar, etkinliklerin iptal edildiği ve büyük çabalarla oluşmuş olan ülkemizin pozitif turizm imajının yara aldığını  düşünen sektör temsilcilerinin, kendi alanlarında ve genel anlamda oluşan ve oluşabilecek zararları değerlendirdiği çalıştay, karşılıklı görüş alış verişleriyle sürdürüldü.

Konu başlıkları aşağıya çıkarılan görüşlerin, gerek Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, gerekse ilgili tüm kamu ve özel kurumlarımıza tarafımızdan iletilmesi kararlaştırıldı,

1 ) Yaşanan olayların, Turizm sektörü için ciddi bir kriz olduğu ve yetkililerin gerek bu tür durumlar için hazırlanmış kriz planları olmadığından, gerekse turizmde yaşanan bir krizin varlığını kabul edemediklerinden, bu krizi iyi yönetemedikleri.

2 ) Kültür ve Turizm Bakanlığı ve sektör birliklerinin katılımıyla acil bir kriz masasının (yönetiminin) oluşturularak, tüm ilgili tarafların daveti ve kriz yönetimine yardımcı olacak profesyonellerin görevlendirilmelerinin sağlanmasının gerektiği,

3 ) Rezervasyon iptallerinin mevcut sözleşmelerdeki koruyucu hükümler nedeniyle ani zararları çok fazla olmasa da, üç ay gibi kısa süre içinde  yeniden  yapılamayacak anlaşmalar nedeniyle, sektöre daha olumsuz olarak yansıyabileceği,

4 ) Taksimin, çok önemli bir Turizm merkezi olduğu ve buradaki tüm müdahalelerin bizzat turizm polisince yapılması gerekirken, buna dikkat edilmediği, bu alanın turistik önemi göz önünde tutularak, yeni bir statü verilmesi, turizm polisince denetlenmesi,

5 ) Krizden en büyük zararı turizm sektörü görmesine rağmen, Hükümetimizce yapılan zarar tespitinde, daha önceki krizlerde olduğu gibi bu krizde de  sektöre yaşadığı sorunların ve zararların sorulmadığı ve mağduriyetlerin artarak devam ettiği,

6 ) Seyahat Acentelerinin zararlarının karşılanması için; hibe şeklinde değil fakat, faizsiz, bir yıl geri ödemesiz, herkese eşit  50.000 TL ye kadar  ve şirket cirosuna bağlı olarak da üst sınırı belirlenecek  bir kredi mekanizmasının acilen oluşturulması,

7 ) Krizin fırsata dönüştürülebilmesi için dış tanıtım faaliyet ve kanallarında, olayın demokratik ve insani yanının, çağdaş çevre hassasiyetinin,  öne çıkarılmasının gerektiği,

8 ) Uluslararası doğru hedef kitlelerine yönelik, sektörle koordineli ve birlikte, özel bir tanıtım kampanyasına acilen girişilmesi gerektiği,

9 ) Sektör çalışanlarının bozulan morallerinin giderilmesi,  motivasyon eğitim faaliyetleri de dahil ihtiyaçlarının uygun kurum ve STK’larca karşılanması,

10 ) “Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun” gereği zararların yetkili makamlara gecikmeksizin form dilekçe ile  iletilmesi,

11 ) Taksim Gezi parkının özgürlük alanı haline getirilerek bundan sonra “Özgürlük ve Demokrasi Parkı” adıyla anılması, park içinde “serbest kürsüler” oluşturularak, parkın dünyaya örnek bir çekim merkezi haline getirilmesi.

12 ) Krize bağlı olmaksızın İstanbul da balon etkisi ile aşırı artan otel fiyatlarının makul seviyelere getirilmesi için gerekli önlemlerin alınması,

13 ) Krize bağlı olarak yerli ve yabancı tüketici taleplerinin doğru algılanabilmesi için yurt içi ve dışında bilimsel anketlerin yapılması,

14 ) Yurt içi ve dışındaki benzer krizlerden dersler çıkarılarak, kriz masalarınca (yönetimlerince) acilen değerlendirilmesi,

15 ) Yabancı tur operatörlerinin, Türkiye turizm sektörüne, kriz nedeniyle, özürlü mal muamelesi yaparak  fiyat indirim taleplerine karşı hazırlıklı olunması ve bunu kabul etmeyecek ortak prensiplerin oluşturulması,

16 ) Turizm sektörünün, birlik ve beraberlik içinde tek çatı altında hareket ederek, krizi aşabilecek tedbirleri birlikte almaları ve bu tedbirleri disiplinle uygulamaları,

17 ) Turizm sözleşmelerinde yer alan force major maddelerini ve bu durumları aşan riskleri yüklenen yeni sigorta poliçeleri üretilmesi için sigorta şirketleri ile müşterek çalışmalar yapılması gerektiği.

18 ) Sağlık turizm sektöründe de aynı etki saptanmıştır. Iraklı hastalar bile yaşanan son olaylardan dolayı hastanelerden aldıkları randevuları iptal ederek farklı ülkelere yöneldikleri konsey üyesi hastanelerimiz yetkililerince de teyit edilmiştir. Turizm sektörü için alınacak önlemlerle kayıpların daha da azalacağı ifade edilmiştir.

Önümüzdeki günlerde sektörün hep birlikte çözüm arayışları içinde olması temennisi ile  bitirilen çalıştay, gerek duyulduğu takdirde yeniden tekrarlanmak üzere sona ermiştir.

Bilgilerinize rica ederim,

Emin ÇAKMAK

Türkiye Sağlık Turizmi
Konseyi Kurucu Başkanı

Bize Ulaşın!
Dilek, öneri ve şikayetleriniz için bize yazabilirsiniz.



Ziyaretçi Sayısı